
Çalışma yerim evden aşağı yukarıya 15-20 dakika mesafede. Çalışma saatlerim de lüzumtiğince düzensiz. Bazı sabahlar işe geç giderim. Hele bir gün evvelce özel dostlarımızdan biri gelmişse. Özel dost dediğim, eve çağırdığım ve karımı siktirdiğim dostlar. 5-6 şahıslar ama birbirlerini tanımazlar. Sırayla, kimin vakitı bizimkine ideal ise onu çağırırız. Karıma sorarım yinelde hangisini istiyor diye. Erkeklerden ikisi sanki iyi sikemiyorlar gibime gelir ama o ikisi karımın vakit vakit istedikleri arasında. Herhalde var bir hikmeti. Esasında değişik erkeklerle değiştirerek sikişmesi kuşkusuz ki bir kadın amacıyla güzel bir yaşam. Ayda 3 ya da 4 defa diğer erkekleri istemesi ve geldikleri vakit büyük bir heyecanla ve benim önümde ama çok rahat, o erkek sanki kocasıymış gibi sikişmesi, sikiştikten sonra yatakta sarılarak fısıltıyla konuşmasına bakınca gönül rahatlığını görür, sevinirim. Bir dostun geleceği vakit kendini hazırlaması, yüzündeki heyecan, geleni üzerine iç çamaşırı giymeden yalnızca şeffaf ve kısa bir gecelikle karşılaması, kapıda hasretle sarılması, daha ilk ellemelerde havaya girip herşeyi unutması işin en güzel yönü.
İşte, o dostlardan birinin geldiği günün akşamı karımın amı ve götü doymuş ve yinelde de dokunsan acıyacak duruma gelmiş bulunduğu amacıyla gece ben mecburen bekarlar gibi yatarım, ertesi sabah karım kendisine gelebilmişse, siker öyle işe giderim.
Arkadaşların hepsini de karımı çok sever. Ama bilhassa birini karım daha çok tercih eder. Gerçekten iyi sikici biri. Her gelişinde her pozisyonda birtakım durumlarda iki, fazlalıkla üç defa siker karımı, önden, arkadan, ağzına boşalmalar, her şey var. Hem karımın hem benim en sevdiğimiz dost. İşin ilginç yönü bu adam evli ancak dediğine göre karısı yatağa yalnızca uyumak amacıyla giren tiplerden. Genç bir çift ancak cinsel yaşam sıfıra yakın diyor. Halbuki adam da iki günde bir boşalma lüzumsinimi olan biri. Yani benim karım amacıyla biçilmiş kaftan. Diğerleri de hepsi iyi dostlar ve hepsi karıma hayran. Daha evvelceleri diğer 3-4 dostumız vardı ancak detaylı sebeplerden dolayı devam etmedi. Fakat bunlardan biri, iki sefer biz onun evine gitmiştik, aslında karımı etkilemişti. O vakitler karımı götten sikilmeye daha yeni alıştırıyordum. Benden diğer birine de götünü şimdilik siktirmemişti. O adama ikinci gidişimizde adam onu köprü pozisyonunda bağırta bağırta sikerken aniden adama dönüp göbütünü sik demişti, çok şaşırmıştım. Ben götüne girerken daha bin bir özen gösterdiğim alışma döneminde hem de. Adam derhal amından çıkarıp götüne girdi ve yalnızca iki hamlede kökledi. Ben aman karıcığımın götü acıyacak diye telaşlanırken, bizim hatun daha da var mı dercesine beğenileniyordu. Halbuki herifin siki benimkinden iki boy büyüktü. Hem şaşırmış hem de sevinmiştim. Ama ne yazıkki o adam diğer bir ülkeye gitmiş, iyi bir sikiciyi kaybetmiştik.
Son bir yıldır birlikte bulunduğumuz dostlarla keyfimiz yerindeydi ama.
Eğer bir hafta kimse gelmezse kendisi sorardı, ne vakit eğleneceğiz diye. Kendisinin sorması ve istemesi de aslında çok hoşuma gider. Gerçi benim istediğim gibi olmuyor ama onun istediği gibi olması mühim. Benim istediğim fanteziler, iki erkeğin birlikte karımı siktiklerini görmek, sikildikten derhal sonra karımın gel amımı yala demesini filan. Ama bizim hatun iki erkekle sikişmeyi sevmez, iyi sikici bir erkeğe her yönünı siktirmeyi sever. En hoşuna giden şeylerden birisi de, siken erkeğin beğeni içersinde denetimini kaybedip böğürerek boşaldığını görmektir.
Herneyse, mutlu bir çift olmamız en büyük nimet.
Günlerden birinde, Cumartesi idi, her vakit işlerimin en yoğun bulunduğu gündür, sabah çıkar, en erken akşam 8’de eve dönebilirim, evli bulunduğumuz üç senamacıyla fazla, tek bir Cumartesi eve erken döndüğüm olmamıştı. O gün saat 4’de müşterim ile toplantım olacaktı. Saat 2 seviyesinde gelen haber, toplantı iptal oldu. O saatten sonra da diğer bir uygulama gerçekleştirme olası değil. Satarım anasını dedim, bulunduğu gibi bıraktım, atladım eve dönüyorum dost. Yolda düşünüyorum, takarım karımı koluma, alış-verişe çıkarız sonra da yemeği dışarıda yeriz. Parktan asansörle yukarıya çıkarken aklıma geldi, erken döneceğimi haber vermedim diye. Farketmez, sürpriz olur dedim, anahtarımla kapıyı açmaya uğraştım, açamadım. İçeriden kitli. Normalde içerden kitler kuşkusuz. Kapıyı çaldım, ses yok. Tuhaf, telefon ettim, yanıt yok bir müddet. Aldı bir merak ne oldu diye. Kapıyı dinledim, içeride sanki birtakım hışırtılar var gibi. Ne yapsam diye düşünürken aniden kapıyı açtı bizim hatun, suratı karmakarışık. Ne oldu, iyi misin? dedim ama kekeliyor, bugün erken mi geldin diye. Tam o sırada yatak odasından bizim eski sikicilerden, diğer bir ülkeye giden adam çıktı, çıplak, siki meydanda. Ben ağzım açık şaşkın bakakaldım evvelce. Sen diğer bir ülkeye gitmiştin? diyince, döneli üç ay oldu, karın esasen biliyor dedi, yatak odasına döndü, süratle giyinmeye başladı. “Karın esasen biliyor” mu dedi ? Yatak karmakarışık, karım toplamaya çalışıyor. Baktım salonun ortasında karımın şeffaf geceliği yerde. Demek daha salondayken soyunmuş. Ben öyle bakınırken adam giyinmiş, hadi görüşürüz dedi, çıktı gitti.
İlk aklıma gelen soru: karım bu adamın telefon numarasını nereden biliyor? O güne kadar hiç bir dostun telefon numarasını alabilmek istemedi, ben vermek istememe rağmen, muhakkak reddetti. Kafam karıştı. Karımın benden habersiz işler çevirdiğini düşünemiyorum. İstediği erkek önünde, istemediği arkasında. Demek benden habersiz sikişmek de bir lüzumsinim ?
Ben öyle ayakta kalmış düşünürken karım banyoya girdi. Böylesi bir halde akla gelmeyecek şeyler düşünüyorum. Acaba benim yüzümden yarıda mı kaldı? Bunun gibi şeyler düşünürken karım banyodan çıktı. “Benim yüzümden yarıda mı kaldı?” dedim. İyice şaşaladı. “Gidiyordu esasen” diyebildi. Hala elimde tutmakta bulunduğum çantamı bıraktım, “toplantı iptal oldu, birlikte alışverişe çıkar, sonra da dışarıda yemek yeriz diye düşünmüşbütün” dedim. Tam bir bocalama içersindeydi. “Nasıl istersen, giyineyim o vakit” dedi. “Ben mi nasıl istersem???” Enteresan!
Alışverişe çıktık, hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalışıyordum ama ikimiz de sessizdik. Ben hep düşünüyordum. Yemek yedik bir yerde. O hep yan gözle bana bakıyor, bir şey söylememden korkar gözüküyordu. Eve döndük, duş aldım. Birden “o adamın telefon numarasını sen nereden biliyorsun?” dedim. İrkildi. “Sen vermiştin iki yıl evvelce” dedi. Arkadaşların telefon numarasını almayı defalarca reddeden kendisiydi. Ben şaşkın bir ifadeyle yüzüne bakınca, “bir kağıda yazıp masaya bırakmıştın. Sonra telefonuma kaydetmişim” Demekki “kaydetMİŞmişim”
Kaydetmiş, aramış, konuşmuşlar, bana bir şey söylemek yok kuşkusuz, sonra o adam dönünce benden habersiz sikişmeye devam. Peki.
Artık nasıl namacıyla sorularına lüzum yok. Bundan sonra ne yapmalı ? Bir ara baktım, o adam bana mesaj göndermiş. Başka bir ülkedeyken karımla ara sıra sikiş konuştuklarını, geri döneceği belli olunca karımın kendisine sikini çok özlediğini, gelince her yönüne sokmasını istediğini, karımın mesajlarını kopyalayarak anlatıyor. “Sikin çok büyük ama göbütüne girince çok güzel hissetmiştim. Gelince yine istiyorum…” Bir köşeye sinmiş karıma gösterdim adamın mesajını. Görünce telefonum elini yakmış gibi bıraktı. Yatana kadar ağzından tek sözcük çıkmadı. Bir kıyıya kedi gibi büzülüp kaldı.
Ertesi gün Pazar. Bir dost istikbalti. Sabah karıma sordum, gelsin mi yoksa iptal edeyim mi diye, nasıl istersen dedi. Şaşırmış bir ifadeyle yanıt verdim “Ben nasıl istersem mi???” ağzım açık bakıyorum. “Evet, ben hiç bir şey diyemem bundan sonra” dedi.
Hmmmm. Evet, o biçimde yapalım; ben nasıl istersem, tamam dedim. O gün istikbal dosta mesaj gönderip iptal ettim.
O piyasa evde tam bir sessizlikle geçti. Her vakitınden daha güzel yemek yapmalar, gözümün amacıylae bakmalar falan. Hiç umursamadım, bir şey olmamış gibi. Akşam o adamdan mesaj geldi yine, kendisine kızmamamı, unutup yine birlikte olmayı falan.
İki gün geçti, hep düşünüyorum.
Bu arada evde karıma tık yok.
Üçüncü gün adama mesaj gönderdim, aklıma gelen bir biçim var dedim. Bu kadın hep dostlarla direkt olarak telefonlaşmayı ciddi bir tavırla reddetmişti, bana söylemeden seninle konuştuğu, sikiştiği amacıyla cezalı. Bir müddet sikiş yok. Aradan biraz geçsin, yine karımı sikersin ama bir şartla. Bugüne kadar hep karşı çıktığı iki şey daha var; iki erkekle aynı vakitte sikişmek ve ben evde yokken sikişmek. İkincisini esasen gizlice becermiş. Şimdi sen kendisine kafadar birini bul, birkaç hafta sonra bizim eve gelin ve üç gün bizde kalın. Gündüzleri işinize gidersiniz, akşam bizde kalacaksınız ve kaldığınız vakit içersinde, akşam üstü bize geldikten sabaha kadar karımı sikeceksiniz. Ama sevmediği şeyleri de bilhassa yapacaksınız, canını acıtın, uyusa bile sikerek uyandırın, aynı vakitte amına ve götüne girin, banyoda üzerine işeyin, aklınıza ne gelirse. Ama üç gece rahat bırakmayacaksınız. Ben evde olsam da yokmuşum gibi davranın. Adam kabul etti. Bir ay sonra dışarıdan çok yakın bir dostunın bir haftalığına ziyarete geleceğini söyledi. Kafadar bir tanesidir dedi. Tamam dedim. En az üç gece bizde kalacaksınız, dilerseniz daha uzun vakit. Ama karıma nazik davranmak yok, bütün kabalıkları gösterin, istediğini de istemediğini de ne varsa yapın, tam bir fahişe gibi kendinizi tatmine alet edeceksiniz dedim. İtiraz etmiyorum, yapacağım, karına bu tür bir ceza vermekte haklısın dedi. Anlaştık. Kaldıkları vakit içersinde gece ben ya aynı yatak odasında ya da konuk odasında yatarım, benim varlığımla ilgilenmeyin dedim.
Birkaç hafta geçti. Bu vakit içersinde karıma muhakkak dokunmadım. Bir-iki sefer tatlı gülüşlerle yanaşmaya kalktı, öte tarafa döndüm, o da bundan sonra umudunu kesmişti. Adamdan mesaj geldi. Dört gün sonra kafadar dostunla bize gelebileceklerini bildirdi. Karımın aybaşı kanaması başlıyalı beş gün olmuştu. Tam kudurma vakitına denk istikbalti. Esasında sakin devresine rast gelseydi daha da bir eziyet olurdu ama neyse.
Onların gelmesinden evvelce işlerimi zor da olsa ayarladım, dört-beş gün evden çıkmadan çalışacak biçimde. Onların gelmelerinden evvelceki günün akşamı da karıma ertesi gün iki konuk geleceğini, üç-dört gün bizde kalacaklarını söyledim. Şaşırdı, ne hazırlık yapayım diye sordu. Hiç bir hazırlığa lüzum yok dedim. Tam anlamamış gibi baktı, bir şey soramadı.
Ertesi sabah adama mesaj gönderdim; iki konuk gelip birkaç gün kalacağını söyledim karıma ama kim bulunduğunu söylemedim. İstediğiniz saatte gelip kendi evinizmiş gibi kalın dedim. Saat üç seviyesinde geldiler. Karım tabii şoke oldu. Arkadaşını tanıştırdı. Benim biraz çalışmam lazım, siz rahatınıza bakın dedim. Salonun köşesinde ufak bir çalışma masam var, o bölgeye oturdum. Karım bana bir şey sormaya bile cesaret edemiyor. Misafir odasına eşyalarını koydular, salona geldiler. Bizim tanıdığımız adam karımla konuşmaya başladı, yanındaki dostu pek az lafa karışıyor. Adam dostuna karımı anlattı direkt olarak, benim sikişimi çok sever, erkek dölüne bayılır, aklına ne gelirse. Karımla yaptıklarını anlatırken de incitici sözlerden hiç kaçınmadan. Sonra evvelce kendisi duşa gitti. Onun duşa girmesini gören karım yatak odasına girip kapattı kapıyı. Adam duştan çıkınca dostu “durum pek hoşuna gitmedi galiba” dedi. Arkadaş da, mühim değil, sen de duşunu al, nasıl olsa buradayız dedi. Karım bir müddet odadan çıkmadı. Akşam üstü iki dost yemek amacıyla dışarı çıktılar. Karım da odadan çıktı. Çıkar çıkmaz “acıktım, ne yiyoruz?” dedim. Şimdi yaparım dedi, yemeği hazırladı. Yerken sordu “onu ve dostunı niye çağırdın? İkisi demi sikecekler beni?” Ben de yanıtı yapıştırdım “sen o adamı eve alırken bana sordun mu, haber verdin mi? Sonra da bana demedin mi, sen nasıl istersen diye? Elbette seni sikecekler” dedim. Karımdan bir yanıt yok. Yemeğimizi bitirdik. Biraz sonra da iki kafadar geldi. Üstlerini değiştirip yarı çıplak oturdular. Ben iki adamla sohbete daldım, karım da bir kenarda kendi havasında. Ben adamın ne vakit dışarıdan döndüğü, döndükten ileri üç ay içersinde kaç defa biraraya gelip karımı siktiği konularına getirdim. Onları konuşurken ikinci adam karımın nasıl sikiştiği konusu ile ilgili sorular sormaya başladı ve kendisinin sevdiği şeyleri sıralamaya başladı. Örneğin köprü pozisyonunda sikerken kendisinin hareket etmeyen kalıp, bayanın ileri-geri giderek komutayı ele almasından çok beğeni aldığını, karımın da bunu gerçeklştirmeyi sevip sevmediğini sordu bana. Ben de, karıma sor dedim derhal. Oradan itibaren karım da sohbete katıldı mecburen, pek havasında olmasada. Karım bizim dosta esasen kaç defa siktirip her bir haltı yediği amacıyla hele onun söylediklerine hiç karşı tavır takınacak durumu yok. O yüzden bilhassa ben direkt olarak karıma bir şey söylemiyorum. Bizim dost gel kucağıma otur diyince mecburen söyleneni yaptı. Üstünde tek parça bir elbise var, ev durumu. Arkadaş derhal bacaklarını, memelerini okşamaya başlayınca baktım, bizimki de gevşemeye başladı. Tuvalete gitmek amacıyla kalktım, bu sırada dostumız elini karımın bacak arasına kadar sokmuş, bir yandan da dudaklarından öpmeye başlamıştı.
Artık bana lüzum kalmadı diye duşumu da aldım, yatağa gittim. Açık olan yatak kapısından salonun bir alanı görünüyordu. Üçü de tamamiyle çıplaktı çoktan, biri yere yatmış, üzerine çömelen karımın amını yalıyor, karım bir yandan onun sikini yalarken bir yandan da diğerini sırayla. Ayaktaki adam saçlarından tutmuş, karımın başını sırayla kendi sikine ve diğerine zorluyordu. Oh ne güzel, tam da karımın sevmediği şey saçlarını çekmek. Festival başlamıştı. Umarım 3-4 gün gece gündüz bu biçimde devam eder dedim, döndüm öte tarafa. Seslerini duymak yetiyordu. Karımın her vakitte beğeni çığlıkları arasına bu sefer ızdırap sesleri karışıyor, ne dediğini anlamadığım şeyler söylüyordu. 15-20 dakika sonra sesler kesildi. Benim de uykum gelmişti. Uyuklarken karımın gelip yattığını hissettim. Ne kadar vakit geçtiğini bilmiyorum. Bir ara yatağın sallantısıyla uyandım. Gözlerimi aralayınca tam yanımda adamlardan biri karımın üstündeydi bütün gücüyle vura vura sikiyordu. O sarsıntılar arasında yine uyumuşum. Sonra birtakım seslerle yine uyandım, dışarısı aydınlanmaya başlamıştı. Perdenin aralığından gelen ışıkta yatağın yanındaki adamın yatağa yüzükoyun abanmış karımı siktiğini gördüm. Götünden sikiyordu belki. Gene dalmışım.
Sabah uyandığımda karım yanımda yatıyordu. Defalarca sikildikten sonra duş bile alamadan o durumuyla uyumuştu.
Hiç uyandırmadan kalktım, yıkanıp bir kahve yaptım kendime. Sonra ekmek vs alabilmek amacıyla dışarı çıktım. Karım hala uyuyor, iki kafadar da odalarındaydı. Herhalde hepsi öğleye kadar kalkmazdı. Eve döndüğümde karımı bulamadım. Adamlar ise hala uyuyorlardı. Biraz dikkatli bakınca seyahat çantalarından biri yoktu. Anlaşılan birtakım eşyalarını alıp gitmişti karım.
Adamlar kalkınca konuştuk. Karın aslında harika sikişiyor, her gün siksem doymam dedi birisi. Ben de durumu anlattım, karım evi terketmiş herhalde, oyun bitti, sikinize sıhhat dedim.
Beş gün geçti, hatun ortada yok. Ne bir telefon, ne bir mesaj. Benden de tık yok. Derken bir akşam döndü eve. E, hoş geldin. Demek sağsın dedim. Suratında sitem eder gibi bir ifadeyle merak edip bir aramadın demez mi? Ben tabii açtım ağzımı, yumdum gözümü, bağırmadan ama. Haber vermeden adamla sikişen sen, haber vermeden çekip giden sen, şimdi de merak etmedin diyen sen. Sen bana daha evvelce kaç defa yemin ettirmedin mi, diğer kadınla birlikte olma diye? Bundan sonra bir kız bulup senden habersiz siksem ne yapacaksın? Elbetteki söyleyecek sözü yoktu. Ne olur yeterki diğer bir kız lafını etme, senin sözünden çıkmayacağım dedi. İki şartım var, birincisi; ne vakit kimi istiyorsan sen karar vereceksin, bana açıkça söyleyeceksin. İkincisi ara sıra iki adama kendini siktireceksin.
Böylece uyuşma sağlanmıştı.
28 Mayıs 2023 tarihinde yayınlandı, 194 kez okundu