
Merhaba, ben Melis. 29 yaşındayım. 1,71 boya, koyu kumral cilde sahip, 45 kg bir kadınım. Zayif olmama karşın derli toplu spor yaptığım amacıyla biçimli bir fiziğe ve popoya sahibim, yalnızca memelerim biraz ufak (A-Cup). İstanbul’da program işiyle uğraşıyor ve tek başıma yaşıyorum. Seks hikayelerini yeni yeni okumaya başladım ve başımdan geride bıraktığımız bir hikayeyi ben de yazmak istedim.
Her şey geride bıraktığımız yıl kapı komşum Aysel ablanın bir gün laptopuyla gelip, daha eskiden bulduğu ama şimdi bir türlü bulamadığı yemek tanımıne bakmamı istemesiyle başladı. Bu arada Aysel abla, kocasıyla ve üniversiteye hazırlanan oğlu Berk ile yaşan bir ev hanımı. Oğlu Berk de kendi durumunda sessiz mülayim biridir. Evde olduğum vakitler ara ara Aysel ablayla kahve içer sohbet ederiz. Ben de Aysel ablayı kırmayıp söylediği şeylere göre internette aramaya başladım, ama bulamadım. En son aklıma internetin işlemişine bakarak bulmak geldi.
Geçmişte girilen sitelere bakarken, “Nasıl öpüşülür?”, “Nasıl sevişilir?”, “Kadın nasıl sikilir?” gibi aramalar yapıldığını gördüm. Aysel ablaya çaktırmasam da bayağı komik gelmişti şunlar bana. İçimden, demek ki Berk kendisine sevgili yapmış, ikinci ve üçüncü aşamaya geçmeye hazırlanıyor diye düşündüm. Bu arada Aysel ablanın istediği tanımı de bulmuştum. Ama aklım Berk’in yaptığı aramalarda kalmıştı. Yani internet işlemişine göre pørnø da izliyordu, ama namacıyla bu şekilde arama yaptığını merak etmiştim.
Bu olaydan 3 hafta sonra, Cuma günü işten gelip evin kapısını açarken Aysel abla ve kocasıyla karşılaştım. Bir akrabaları vefat etmiş ve aceleyle memlekete gidiyorlardı. Bana da, “Ne olur ne olmaz, bir kulağın bizim evde olsun, Berk yalnız!” diye tembih edip gittiler. Ben de tek yemek yemesin diye düşünerek Berk’i yemeğe çağırdım. Ben mutfakta yemek hazırlarken, bir yandan da sohbet ediyor idik. Üstümde askıları omuzlardan düşmüş, göğüs dekolteli, çiçek desenli bir bluz ve altımda popomu anca örten sarı bir şort vardı. Konuşurken Berk bacaklarıma, göğsüme kaçamak bakışlar atıyordu. Arkam dönükken bile sıksık gözlerini vücudumda hissediyor idim. Ergen işte gözü kayıyor diyerek önemsemedim.
Yemekten sonra salona oturmaya geçtik. Kendime bir bira, Berk’e de bir kola açtım. Sonra da karşısındaki koltuğa oturup bacaklarımı da orta sehpaya uzattım. Berk de bir yandan sohbet ediyor, bir yandan bacaklarımı dikizliyordu. Bu sırada aklıma geride bıraktığımız bilgisayarında gördüklerim geldi ve sevgilisi olup olmadığını sordum. Berk de, “Yok sevgilim abla ya!” dedi. Şaşırmıştım. O da bunu fark edip, “Noldu abla, niye şaşırdın ki?” dedi. Ben de bir anda olanları anlattım ve “Ben sevgilinle birşeyler yaşayacaksın da ondan öyle arattın sandım!” dedim.
Berk çok bozulmuştu. Yüzü kıpkırmızı oldu. Böylesine utanacağını ön görü edememiştim. Sıkıla sıkıla, “Yok abla, nasıl bir his olduğunu merak ettiğim amacıyla bakmıştım…” dedi, sonra da, “Neyse ben gideyim…” diye ayağa kalktı. Bu durumuna üzülmüştüm, hem de mahçup tavırları hoşuma gitmişti. “Dur canım gitme, oturuyorduk!” deyip kalktım. Sonra ikimiz de Berk’in kalktığı 3’lü koltuğa oturduk. Ona, “Berk, şayet aramızda bir sır olarak kalacağına söz verirsen, sana öpüşmeyi öğretirim!” dedim. Bunu namacıyla dedim bilmiyorum, ama bir anda düşünmeden ağzımdan çıkmıştı. Berk olağanüstü sevinerek, “Söz abla, kimseye bahsetmem!” dedi.
Ben de yavaşça dudaklarına doğru yaklaşarak, “Karşındakinin rızası olması en mühim mevzudur. Ama bir kadına da öpüşelim mi diye sorulmaz. O yüzden bu tür yavaş yavaş yaklaşacaksın…” dedim ve dudaklarına yapıştım. Ben dudaklarını somururken o da acemice karşılık vermeye çalışıyordu. Dilimi ağzına sokuyor, dudağını hafifçe ısırıyordum. Yani tüm hünerlerimi Berk’e sergiliyordum…
4-5 dakika öpüştükten sonra kalkıp ilk oturduğum yere oturdum. Biramı içerken de, “Eee, nasıldı?” dedim. Berk büyük bir heyecanla, “Harikaydın abla!” dedi. Ben, “Eee, bu işler bir günde oğrenilmiyor!” diyerek güldüm. Berk de şapşal şapşal sırıtarak, “Ama abla ben yalnızca nasıl öpüşülür diye aramadım, sevişmeyi de aramıştım…” dedi. İçimden, bizim sessiz mazbut Berk’e bak hele diye geçirdim. Biraz da safa yatar gibi, “Ne yani, benimle sevişmek mi istiyorsun?” dedim. O da gülerek, “Valla abla olur dersen ben dünden hazırım!” dedi. Surekli bana abla demesi de içimi bir hoş ediyor idi açıkçası.
Bu sırada aklıma eskiden izlediğim bir filmdeki sahne geldi, birazcık eğleneyim diye düşünerek, “Peki o zaman, sevişmeyi de öğreteyim, gel hadi odama gidelim!” diyerek yatak odama geçtik. Yatağın başında, “Ama gerçekte sevişmeyceğiz, soyunmak ve öpüşmek yok!” dedim. Berk de hayretle, “Eee, nasıl sikeceğim seni o zaman?” diye sordu. Gülerek yatağa uzandım, bacaklarımı ayırıp, “Gel hadi, anlaycaksın nasıl olduğunu!” dedim. Bacak arama yerleşti, ben de bacaklarımı beline dolayıp, “Hadi şimdi ileri geri git gel!” dedim. Berk de çekinerek yavaşça önünü amıma bastırıp geri çekiliyordu. Ben de bacaklarıma ritmine yardımcı oluyordum. Bu sırada elleri titreyerek baldırımı tutuyor, yavaşça okşuyordu…
Artık ne yaptığımızı anlamış, amıma sertçe ve uzun uzun bastırıyordu önünü. Amımın etrafında sikinin kafasını pantolonuna karşın hissediyor idim. Bacaklarımı belinden çözüp, “Üstüme doğru uzan!” dedim. Artık kafalarımız aynı hizadaydı. “Gidip gelmeyi bırakma. Bak kadınlar bu şekilde öpülmekten ve ilgilenilmekten hoslanır, kadınları yalnızca sikerek orgazm etmek zordur!” dedim. O da dudaklarıma doğru atılım yaptı, ama elimle kafasını itip, gülerek, “Öpüşmek yoook!” dedim. Berk de, “Abla harikasın, senin gibi bir kadınla seviştiğime inanamıyorum. Hayal edip 31 çektiğim kadın altımda şuan!” dedi…
Biraz daha bu pozisyonda takılıp, “Hadi kalk bakalım!” dedim. Daha sonra da yatakta aynaya karşı domaldım. Hemen arkama geçip, sürtünerek git gele başladı. Aynadan birbirimizi süzüyorduk. Domalınca bluzum yalnızca memelerimin ucunu örtüyordu. Berk arkamdan her yasladığında memelerim sallanıyordu, Berk de gözünü ayırmadan memelerime bakıyordu. Ben de onu daha çok gaza getirmek amacıyla kısık kısık inliyordum. Hareketleri iyice sertleşmişti. Götümde baskısını hissetmek benim de hoşuma gidiyordu. Bu sırada belimden tutup iyice kendisine çekerek boşalmaya başladı. Nerdeyse iki dakikaya yakın böğürerek boşaldı. Böğürmesi tamamlanınca elinden kurtulup ayağa fırladım ve “Haydi işlemiş olsun!” dedim. Bu sırada donundan sızan döller pantolonunu bile ıslatmıştı…
Berk yatakta öylece kalmış, “Abla harikasın, mükemmelsin…” deyip duruyordu. “Hadi eve git de bir duş al, üstünü temizle!” deyip eve gönderdim. Artık boşalma sırası bende diye düşünerek vibratörümü alıp mastürbasyona giriştim. Ama sıksık aklıma Berk geliyordu. Genellikle beni düşünerek 31 çektiğini söylemesi, beni hayal ederek sikini sıvazladığı gözümün önüne geliyordu. Bu bu tür olmayacak deyip, şortumu yine giydim ve Berk’in kapısını çaldım.
Saçı ıslak, soluk soluke kapıyı açıp, “Noldu Melis abla?” dedi. Ben de, “Eee hadi, gelmiyor musun, seni bekliyorum!” deyip eve geçtim. Berk de arkamdan geldi. Salona oturduk, kendime bir bira daha açtım. Bu sefer Berk de bira istedi. Ona da verdim. “Eee Berk bey, anlat bakalım. Demek beni düşünürek 31 çekiyorsun. Ne hayaller kurarak çekiyorsun bakalım?” dedim gülerek. Berk de, “Valla abla, bacakların, götün, memelerin harika, her konumunu düşünerek çekiyorum. Ama 1-2 ay evvelce gece sen bir herifle geldin, o gece ben de baklondaydım, sigara içiyordum, sizin mutfak gözüküyor bizim balkondan. Adamla mutfakta yiyişmiştiniz. Adam, sen yatakodasına götürene kadar baya bluzunu falan sıyırmıştı. Bayadır o geceyi düşünerek çektim. Ama bundan sonra bu geceden diğer birşey düşünerek 31 çekemem herhalde!” dedi.
Bu söyledikleri gerçekte korkutucu şeylerdi, ama garip tahrik etmişti beni. Biraları bitirince, “Berkciğim, ben kuramsal derslerimi anlattım, şimdi uygulamalı imtihan zamanı, gel bakalım!” deyip yine odama gittim. Yatağa uzanıp, “Hadi bakalım, sana aitim artık, öğrendiklerini göster bakalım!” dedim. Berk de, “Ohh bee!” diyerek bir çırpıda soyundu. Siki normal boyutlardaydı, arkamdayken daha uzun olduğunu düşünmüştüm, ama bu da fena sayılmazdı. Hemen üstüme atlayıp dudaklarıma yapıştı. Aceleci ve heyecanlı davranıyordu, ama bir o kadar da nazikti. Hızlıca boynuma indi, ordan da omuzlarımı öpmeye başladı. Bluzun askılarını çekiştirip kolumdan çıkardı, sonra da göğüslerime geçti. Bir yandan bluzu çekistiriyor, açılan yerlerimi yalayıp öpüyordu.
Bluzun da ağzı yüzü iyice kaymıştı. “Bir saniye!” deyip azıcık doğruldum ve bluzumu çıkarıp attım. Sonunda memelerim karşısındaydı. “Abla ben şunların hayaliyle ölüyordum!” deyip mememi tamamiyle ağzına alıyor, uçlarını hafifçe ısırıyor, bir yandan da okşuyor, yoğuruyordu. Ben de bu sırada şortumun butonunu açıp, yavaş yavaş sıyırıyordum. Şortumu sıyırdığımı fark edince, o da derhal küloduma davrandı. Artık tamamiyle çıplaktım.
Berk derhal bacak arama geçip sikini amıma yerleştirmeye çalıştı. Ben de, “Sakin ol, yavaş yavaş!” diye telkin ediyor idim. Sonunda içime girmişti. Birkaç saniye bekledikten sonra yavaşça ileri geri yapmaya başladı. Artık ben de inlemeye başlamıştım. Benim inlemelerimle gaza gelen Berk de iyice hızlanmıştı. 15-20 dakika siktikten sonra ben orgazm olurken, o da titreyerek içime boşaldı. Siki içimde küçüldükten sonra yanıma uzandı…
Biraz soluklandıktan sonra, “Hadi evine git duş al!” dedim. Berk gittikten sonra ben de duş alırken, bu gece nasıl yaşandı, namacıyla bu tür yaptığımı düşünüyordum. Buna bir açıklama bulamadım.
28 Mayıs 2023 tarihinde yayınlandı, 406 kez okundu